OREDA YEMEK DÜNYASI
  ZEKi MÜREN
 







simidimde susamsın....

yıldızları gökyüzünde sever aşiklar
ben hepsi düşsünler isterim tek tek.
muradım seni dilemek.
ağaçlar hiç çiçeklenmesin,
tüm aylar şubat olsun
sen yağmuru severdin.
bana ıslak bir günde neler verdin?
rüzgarlar göz pınarlarımda buz,
"kış aşk mevsimidir"derdin.
hırçın geceler kollarımda titrerdin.
simidimde susamdın sabahları.
çayimda şeker,gün doğarken.
dön ne olur henüz erken....
katıksız ekmek boğazımda düğüm,
çayi buruk içiyorum.
o bana vaat ettiğin gün var ya,
o gün sen gelsen de ölüversem diyorum.
yıldızları gökyüzünde sever aşiklar
ben hepsi düşsünler isterim tek tek.
muradım,seni dilemek

**********************************************




Beni Bursa Sokağında vurdular
Güneşi olmayan bir sabahta
Yeşil şarap aktı bileklerimden
Bir çöpçünün nasırlı eli saçlarımda
"Picadilly" kızları öbek öbek pınarlarımda
Sarhoşlar avuçlarımda yürüdü
Ömür çizgim bir postalın kabarasında
Güneşi olmayan bir sabahta
Beni Bursa Sokağında vurdular
Küf kokan kızlar taşidı kollarimdan
Terli köy çocuklari
Tüm sarı ne varsa, tüm solgun her şey
Eflatun gözler, siyah dudaklar
"Picadlly" kızlarında
Beni Bursa Sokağında vurdular
Bir akşam gazetesinde sayfa sayfa ismim
Karakol taşları hep soğuk mudur?
Ağustos’ta da nem nem midir merdivenler?
O günden beri güneşsiz sabahlardan korkarım
O günden beri…
O sokağın her taşinda ben varım…
 

 

-************************************************

gözümden öpme,
ayrılıktır" derdin.
öpmedim
ayrilmadik mı?
uğursuz diye firuze yüzüğünü denize attın;
mavi taş deniz kızında kolye,
sen beni sattın.
yeni ay görünce yüzüne bakardım;
göz bebeklerimde sen vardın.
leyleği havada görmek için seninle
yeryüzünü unuturdum.
hasret kurşunu ile dün
dört karga vurdum…
güvey duvağı görmezmiş düğünden evvel,
şimdi ellerin bile bana el.
evliya bahçesinde nar ağacı;
dalına gönlümden çile bağladı,
eski nemli dualarıma ağladım.
helva dağıttım öksüzlere kandillerde.
sen ordasın ben yaban illerde.
"gözümden öpme, ayrılıktır" derdin.
öpmedim.
ayrılmadık mı?
 

 

*************************************************************

iskeleler artı gemilerin pervanesinde
her limandan bir hatıra kalır
bulutlarla el ele
odun kulübeydi hayalimiz
saçlarımız defne, aşkımız çam kokacaktı sen çorbami pişirirken, ben odun kıracaktım
“çamurlu ayaklarınla girme, çamurlu ayaklarınla girmesene” diye bağıracaktın kulübeye..
ne bileyim kalbime bir gün balçık balçık çökecegini
koca yemiş, karamuk avuçlarımda
ceplerimde sevgi getirecektin vadiden
kalbimde burcu burcu şefkat
gözlerimiz çarsafsiz yatağın beyazında
rüzgarlar dolduracaktı maşrapamızı huyu suyuna hasretim bak, sivrisinekli gölde
yalnız senin için yaşamak, yalnız seninle ölmek
tüm benim olasın derdim
iskeleler artı gemilerin pervanesinde
her limandan bir hatıra kalır

 

***************************************************************

saclarin gunah koksa
kirpiklerin ihanetten dokulse
tirnaklarindan yabanci ellerin soguklugu suzulse
rihtimda bekleyenin benim
yasarken bahcen
gocunce mezarin kalbimdir derdin
icine gommek icin mi kiydin bana
hic gelmesen de bekleyecegim
guvertelerde ucusan nice el var
bana da bir siyah mendil sallayan olur bir gun
yanlislikla
seni saadet kuslarinin kanadi getirmisti
leylek gagalarinda yaban ulkelere gocesin diye mi
ruhumun iklimine uysan ne olurdu
ben degistirirdim dunyami ya da isteseydin
dileseydin kutuplarda taze hurma toplardim ellerimle
ekvator damlarindan buzlar sarkitirdim
gitmek istedin
ne gonlunun iklimi
ne ruhundaki mevsimler…
hepsi bahane gitmek istedin
bekleyeni olan rahat gider
benim de bekleyenim olsaydi rahat giderdim
nereye…
senin ulkene
hic donmesen de bekleyecegim
guvertelerde ucusan nice el var
bir gun bana da bir siyah mendil sallayan olacak yanlislikla
ben… ben…
gozlerim beklemekten kor olmus
hasret sarkilari soyleyecegim iskelelerde

 

******************************************************

Kazancı Yokuşu

 

Paris sokaklarında sabaha karşi çöp tenekelerinden aşk dökülür
aşiklar balık kılçıklarında
ölür…
şanzelize yağmurda buğulu ayna
çiçekli jartiyerlerin gölgesi iz iz
kişiler geçer kişiliksiz
madrid balkonlarında zehirli asma gülleri
kök temiz filiz kirli
roma, nerondan arta kalan yaralar
aşk çesmesinde kalp paralar
kazancı yokuşunda bir yatır var
ömürle yarışır mumları erimekte
beni orada bekle
ne çilekes
ne vefakâr
o ne sırdaş dede
o yokuş baharda da ıslaktır
güzde de
kayan kendi ayağın
düştüğün kendi kaldırımın
o yokuşta niceleri neler diler
o yokuşta gün ışırken
çöp tenekeleri ve yalnız
kediler

 

*******************************************************

rakımda buz parçasısın, yudumladıkça yanarım
sen aysberglerin torununun torunu,
ben macellanı’n ta kendisi
kutuplarda ekvatoru keşfettim
şimdi ren, nil’e dökülüyor
niagara, şap denizi’ne
van gölü’nü kolorado’ya aktarabilsem ah
hayallerim sıcak, buz eridi öksüz kadehimde
her damlada sana yandım
andıkça andım, andım, andım

 

**********************************************
 

Suları Taşladım

 

belgrad ormanlarında bir gün, tek başima dolaşiyordum
ve de nilüferler açmış, bir gölün kenarında
bir ağaç dalına oturdum
uzaklara daldım.
kurbağalar sıçrıyordu, böcekler uçuşuyordu
ve de değişik kuşların sesleri kulağıma doluyordu
dedim ki, bu sulara taş atmaya bile kıyılamaz
onları dalgalandırmamalı,
onları uykusunda bırakmalı,
onlar, belki rüyadadır şu anda.
düşündüm ama, güpegündüzdü
sular gündüz uyumazdı onu daha büyük şairlerimizden ögrenmistim
o zaman dedim ki
bir küçük taş atsam
onun harelerinde ve halelerinde
acaba neler okur gözlerim?
ve de şiirimin ismi suları taşladım…
suları taşladım ellerimde boğdum seni harelerde
artık yaban gözler görmeyecek yüzünü,
öldün, aşkım dirildi.
boynu bükük kır çiçekleri tutsun yasını söğütler kamçılasın beni
ellerimle boğdum seni
bir oyuncak kayık battı kıyıda
bir çocuk ağlıyordu
ben sana,
sen kağıttan sandala kıydın,
yapmamalıydın.
çocuk benim gözlerimde hıçkırdı ben çocugun avasında haykırdım
bugün durgun suların kalbini kırdım,
kırmamalıydım…
şartmış gibi baharı müjdeliyordu yaban sümbüller
kimeydi bu mutlu haber, nerdeydi?
durgun sular dargın,
batan kayık yorgun
yalnızdım.
kırılası ellerimle sulara mezar kazdım.

 

 
  Bugün 75712 Besucher (146617 Hits) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol